/>

Sason'dan Avrupa'ya mecburi göç

Yaşam 08.04.2025 - 21:05, Güncelleme: 08.04.2025 - 21:10 826 kez okundu.
 

Sason'dan Avrupa'ya mecburi göç

34 yaşındaki Emine,Müslüman-dindar bir ailede doğdu. İlahiyat Fakültesi'nden mezun oldu, din öğretmenliği yaptı.
34 yaşındaki Emine,Müslüman-dindar bir ailede doğdu. İlahiyat Fakültesi'nden mezun oldu, din öğretmenliği yaptı. 20'li yaşlarında İslam'ı sorgulamaya başlayan Emine, 22 yaşına geldiğinde inancını değiştirdi. Artık Müslüman değildi ancak din eksenli bir mesleği olduğu için sosyal hayatını değiştiremedi. İkili ve gizli bir hayat yaşayan Emine,senelerce kaygı ve korku ile Ermeni kimliğini gizledi. 2014 yılında öğretmenlik yaptığı köyde Ermeni olduğu öğrenildi. Uzun bir süre çok ağır mobbinge maruz kaldı.  Hakkında, tıpkı kendisi gibi Ermeni olan ve katledilen Hrant Dink'e yapıldığı gibi "Türk milletini aşağılamak'' suçundan soruşturma açıldı, yakalama kararı çıktı. Emine Türkiye'den, evinden kaçmak zorunda kaldı. İşte yüzyıl öncesinden sürgünle başlayıp, 2025 yılına uzanan bir insan hikayesi.   “Kendi Ülkemde Yabancıydım” – Kimliği İçin Sığınmak Zorunda Kalan Bir Kadının Hikayesi Savaşlar, ekonomik krizler ve siyasi baskılar… Dünyada milyonlarca insan, yaşadığı toprakları terk etmek zorunda kalıyor. Ancak bazen bir insan için göç etmek sadece bir tercih değil, hayatta kalmak için kaçınılmaz bir zorunluluk haline geliyor. İsviçre’ye sığınan Ermeni kökenli eski bir din öğretmeni, kendi ülkesinde maruz kaldığı ayrımcılığı, korku içinde geçen yıllarını ve yeni bir başlangıç için verdiği mücadeleyi anlatıyor. “İsviçre’ye Neden Sığınmak Zorunda Kaldınız?” Bu bir tercih değildi. Hayatım tehdit altındaydı ve kaçmak zorundaydım. Korunmaya ihtiyacım olduğu için göç etmek durumunda kaldım. Korunmaya ihtiyaç durumumun da devam etmesi üzerine de buradayım. Türkiye’de ilahiyatçı bir kadın olarak çalışmaya başladım. Ancak Ermeni kimliğim nedeniyle işime yıllar önce sebepsiz yere son verildi. Bu sadece bir başlangıçtı. O günden sonra, üzerimde giderek artan bir baskı hissetmeye başladım. Toplumsal dışlanma, tehditler, sürekli tedirgin yaşamak… Kendimi hiçbir yerde güvende hissetmiyordum. Defalarca şehir değiştirdim ama peşimi bırakmayan bir korku vardı. Artık bu döngüden çıkmam gerektiğini hissettim ve İsviçre’ye sığınmaya karar verdim. “Türkiye’de Bir Ermeni Kadın Olarak Yaşamak Nasıl Bir Deneyimdi?” Kadın olmak zaten başlı başına bir mücadeleyken, Ermeni bir kadın olmak sizi daha da savunmasız kılıyor. Bir de ilahiyatçı olmam beni üç kat daha fazla savunmasız bıraktı. Türkiye’de azınlık olarak doğduğunuzda, kimliğinizle ilgili sessiz bir uyarı alırsınız: Çok fazla öne çıkmamalısınız, sesinizi fazla yükseltmemelisiniz. Çünkü görünür hale geldiğinizde, sistemin size karşı nasıl işlediğini açıkça görürsünüz. Bunu aileniz size söylemez, siz bunu öğrenerek büyürsünüz. Ben bu sınırları aşmak istedim. Kendi inancım ve mesleğim doğrultusunda yaşamak istedim ama bunun bedeli ağır oldu. İşimi kaybettim, tehditler aldım ve sürekli kaçmak zorunda bırakıldım. Günün sonunda bir seçim yapmam gerekiyordu: Ya her gün daha fazla içe kapanıp kimliğimi saklayarak yaşayacaktım ya da gerçekten özgür olabileceğim bir yere gidecektim. “Türkiye’de Hukuki Olarak Hakkınızı Arayabildiniz Mi?” Hukuk, herkes için eşit gibi görünür ama gerçek böyle değildir. Türkiye’de resmi şikayet mekanizmaları çoğu zaman azınlıklara karşı adil işlemez. Resmi mercilere başvurduğunuzda, size bakan gözlerde bir ön yargı hissedersiniz. Sözde hukuki yollar açıktır ama gerçekte hiçbir yere çıkmaz. Hakkımda açılan soruşturmalar resmi olarak devam ediyor. İsviçre’de ise sistemin daha şeffaf ve işleyebilir olduğunu görüyorum. Mültecilik başvurumu 2022’de yaptım ve hâlâ yanıt bekliyorum. Belirsizlik zorlayıcı olsa da en azından güvende olduğumu biliyorum. Bu, benim için çok şey ifade ediyor. “Psikolojik Olarak Bu Süreci Nasıl Aşmaya Çalışıyorsunuz?” Buraya geldiğimde, yalnızca fiziksel olarak değil, zihinsel olarak da yorgundum. Sürekli izleniyormuş, takip ediliyormuş hissi peşimi bırakmadı. Yeni bir ülkeye alışmak, dilini bilmemek, tanıdık kimsenin olmaması… Tüm bunlar başta ağır geldi. Ancak zamanla burada kendi ayaklarımın üzerinde durmaya başladım. Dil öğreniyorum, destek gruplarına katılıyorum, online terapi alıyorum. Güvende olduğumu hissettikçe, içimdeki o ağır yük hafiflemeye başladı. Artık geceleri huzur içinde uyuyabiliyorum, bu bile büyük bir değişim. “Geleceğe Dair Umutlarınız Neler?” Öncelikle hukuki sürecimin tamamlanmasını ve İsviçre’de kalıcı bir statü kazanmayı umut ediyorum. Sonrasında eğitimime devam etmek, mesleğimi burada icra edebilmek istiyorum. Ama en büyük dileğim, bir gün hiçbir insanın kimliği nedeniyle baskıya uğramadığı, kendini saklamak zorunda kalmadığı bir dünyada yaşamak. Göç etmek zorunda kalan herkes, geride sadece bir ülke değil, anılar, sevdikler, bir yaşam bırakıyor. Umarım bir gün, kimse doğduğu topraklardan kaçmak zorunda kalmaz.
34 yaşındaki Emine,Müslüman-dindar bir ailede doğdu. İlahiyat Fakültesi'nden mezun oldu, din öğretmenliği yaptı.

34 yaşındaki Emine,Müslüman-dindar bir ailede doğdu. İlahiyat Fakültesi'nden mezun oldu, din öğretmenliği yaptı.

20'li yaşlarında İslam'ı sorgulamaya başlayan Emine, 22 yaşına geldiğinde inancını değiştirdi.

Artık Müslüman değildi ancak din eksenli bir mesleği olduğu için sosyal hayatını değiştiremedi.

İkili ve gizli bir hayat yaşayan Emine,senelerce kaygı ve korku ile Ermeni kimliğini gizledi.

2014 yılında öğretmenlik yaptığı köyde Ermeni olduğu öğrenildi.

Uzun bir süre çok ağır mobbinge maruz kaldı. 

Hakkında, tıpkı kendisi gibi Ermeni olan ve katledilen Hrant Dink'e yapıldığı gibi "Türk milletini aşağılamak'' suçundan soruşturma açıldı, yakalama kararı çıktı.

Emine Türkiye'den, evinden kaçmak zorunda kaldı.

İşte yüzyıl öncesinden sürgünle başlayıp, 2025 yılına uzanan bir insan hikayesi.

 


“Kendi Ülkemde Yabancıydım” – Kimliği İçin Sığınmak Zorunda Kalan Bir Kadının Hikayesi

Savaşlar, ekonomik krizler ve siyasi baskılar… Dünyada milyonlarca insan, yaşadığı toprakları terk etmek zorunda kalıyor. Ancak bazen bir insan için göç etmek sadece bir tercih değil, hayatta kalmak için kaçınılmaz bir zorunluluk haline geliyor. İsviçre’ye sığınan Ermeni kökenli eski bir din öğretmeni, kendi ülkesinde maruz kaldığı ayrımcılığı, korku içinde geçen yıllarını ve yeni bir başlangıç için verdiği mücadeleyi anlatıyor.

“İsviçre’ye Neden Sığınmak Zorunda Kaldınız?”

Bu bir tercih değildi. Hayatım tehdit altındaydı ve kaçmak zorundaydım.
Korunmaya ihtiyacım olduğu için göç etmek durumunda kaldım.
Korunmaya ihtiyaç durumumun da devam etmesi üzerine de buradayım. Türkiye’de ilahiyatçı bir kadın olarak çalışmaya başladım. Ancak Ermeni kimliğim nedeniyle işime yıllar önce sebepsiz yere son verildi.

Bu sadece bir başlangıçtı. O günden sonra, üzerimde giderek artan bir baskı hissetmeye başladım. Toplumsal dışlanma, tehditler, sürekli tedirgin yaşamak… Kendimi hiçbir yerde güvende hissetmiyordum. Defalarca şehir değiştirdim ama peşimi bırakmayan bir korku vardı. Artık bu döngüden çıkmam gerektiğini hissettim ve İsviçre’ye sığınmaya karar verdim.

“Türkiye’de Bir Ermeni Kadın Olarak Yaşamak Nasıl Bir Deneyimdi?”

Kadın olmak zaten başlı başına bir mücadeleyken, Ermeni bir kadın olmak sizi daha da savunmasız kılıyor.
Bir de ilahiyatçı olmam beni üç kat daha fazla savunmasız bıraktı. Türkiye’de azınlık olarak doğduğunuzda, kimliğinizle ilgili sessiz bir uyarı alırsınız: Çok fazla öne çıkmamalısınız, sesinizi fazla yükseltmemelisiniz. Çünkü görünür hale geldiğinizde, sistemin size karşı nasıl işlediğini açıkça görürsünüz.
Bunu aileniz size söylemez, siz bunu öğrenerek büyürsünüz.

Ben bu sınırları aşmak istedim. Kendi inancım ve mesleğim doğrultusunda yaşamak istedim ama bunun bedeli ağır oldu. İşimi kaybettim, tehditler aldım ve sürekli kaçmak zorunda bırakıldım. Günün sonunda bir seçim yapmam gerekiyordu: Ya her gün daha fazla içe kapanıp kimliğimi saklayarak yaşayacaktım ya da gerçekten özgür olabileceğim bir yere gidecektim.

“Türkiye’de Hukuki Olarak Hakkınızı Arayabildiniz Mi?”

Hukuk, herkes için eşit gibi görünür ama gerçek böyle değildir. Türkiye’de resmi şikayet mekanizmaları çoğu zaman azınlıklara karşı adil işlemez. Resmi mercilere başvurduğunuzda, size bakan gözlerde bir ön yargı hissedersiniz. Sözde hukuki yollar açıktır ama gerçekte hiçbir yere çıkmaz.
Hakkımda açılan soruşturmalar resmi olarak devam ediyor.

İsviçre’de ise sistemin daha şeffaf ve işleyebilir olduğunu görüyorum. Mültecilik başvurumu 2022’de yaptım ve hâlâ yanıt bekliyorum. Belirsizlik zorlayıcı olsa da en azından güvende olduğumu biliyorum. Bu, benim için çok şey ifade ediyor.

“Psikolojik Olarak Bu Süreci Nasıl Aşmaya Çalışıyorsunuz?”

Buraya geldiğimde, yalnızca fiziksel olarak değil, zihinsel olarak da yorgundum. Sürekli izleniyormuş, takip ediliyormuş hissi peşimi bırakmadı. Yeni bir ülkeye alışmak, dilini bilmemek, tanıdık kimsenin olmaması… Tüm bunlar başta ağır geldi.

Ancak zamanla burada kendi ayaklarımın üzerinde durmaya başladım. Dil öğreniyorum, destek gruplarına katılıyorum, online terapi alıyorum. Güvende olduğumu hissettikçe, içimdeki o ağır yük hafiflemeye başladı. Artık geceleri huzur içinde uyuyabiliyorum, bu bile büyük bir değişim.

“Geleceğe Dair Umutlarınız Neler?”

Öncelikle hukuki sürecimin tamamlanmasını ve İsviçre’de kalıcı bir statü kazanmayı umut ediyorum. Sonrasında eğitimime devam etmek, mesleğimi burada icra edebilmek istiyorum.

Ama en büyük dileğim, bir gün hiçbir insanın kimliği nedeniyle baskıya uğramadığı, kendini saklamak zorunda kalmadığı bir dünyada yaşamak. Göç etmek zorunda kalan herkes, geride sadece bir ülke değil, anılar, sevdikler, bir yaşam bırakıyor. Umarım bir gün, kimse doğduğu topraklardan kaçmak zorunda kalmaz.

Batman HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve batmanolaygazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.