Önceki gün ilginç bir haber düştü ajanslara. Kulp Kaymakamı Cuma namazında hutbeyi güzel okumayan cami imamını cami odasında mikrofonla dövmüş! Bu olay asri  saadetten önce yani cehalet, fetret döneminde yaşansaydı o dönemin insanları ‘şaka yapıyorsun’ diyerek inanmazlardı. Ama burası Türkiye maalesef güzelim ülkemizi büyük bir tımarhaneye dönüştürdüler! Atalarımız ‘imam ne yaparsa cemaatte beterini’ yapar derlerdi. Şimdi bu değim değişti ve ‘kaymakam ne yaparsa vatandaş eteğini yapar!’ Oldu. Sen bir kaymakamsın kardeşim bula bula garibim imamı mı buldun? Sana yazıklar olsun. Üstelik imam şikayetçi olunca mikrofonu da korumaları marifeti ile ortadan kaldırmış. Madem yüreğin yemiyordu neden bu din adamını neden dövdün? Madem dövdün çık delikanlıca “ben dövdüm de” zaten bu ülkede kim ne yapıyorsa yanına kar kalıyor! En kötü ihtimal seni bir yerde aday gösterirlerdi (!) Yazık… Yazık… Çok hem de çok yazık…. Bir metafor var anlatayım; -“Adam, oğluna devamlı olarak ‘Sen adam olamazsın’ dermiş. Oğlu da bu söze kızar; “İleride nasıl bir adam olduğu mu sana göstereceğim” dermiş. Aradan yıllar geçmiş. Delikanlı bir ile vali olmuş, babasını bir görevli vasıtası aldırıp apar topar makamında karşısına dikmiş. Ve Demiş ki; "Baba bana adam olamazsın diyordun, bak ben vali oldum” Baba evladına bakmış bakmış ve bu tarihi sözü söylemiş; "Oğlum, ben sana vali olamazsın demedim ki, adam olamazsın dedim! Eğer adam olsaydın babanı ayağına getirmezdin” İşte bu misal bu şahsiyette kaymakam olmuş ama maalesef adam olamamış. Allah herkese akıl fikir versin.