Önceki gün İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener bir açıklama yapıyor ve diyor; "Bütün gazetelerin ve televizyonların yanında olduğumuzu ilan ediyorum"
Vah vahhhhh 15 Temmuzda bir gecede 500 yayın kuruluşu kapatılıyor, taşınır taşınmaz mallarına el konuluyor kimseden tııısss yok bugün çıkmışlar basın özgürlüğünden bahsedip, basının yanındayız diyorlar!
Günaydın Türküye, günaydın Akşener, günaydın siyasiler….
Gazeteler, TV’ler kapatılırken bunun sonucu hiç mi düşünülmedi? Gazeteler kapatılırken geriye kalan gazetelerin iktidar yanlısı olacakları ve bu toplumun sağır, dilsiz olacağı hiç mi düşünülmedi?
Geçin bunları baylar bayanlar….
Kapanan gazetelerde mal ve eşya tespiti yapılırken WC peçetesi, sabun, paspas tutanak listelerinde yer aldı ve TMSF bu meteryalleri ihale yoluyla sattı (!) Gazete sahipleri dertlerini anlatacak bir TV veya gazete bulamadı. “Bizide kapatırlar” diye hiçbir mağdur gazeteciye tek bir satır bine yer verilmedi. Şimdi kalkmış bana ‘basına sahip’ çıkmadan, basın özgürlüğünden bahs ediyorlar. Geçin bunları kardeşim geçin.
Deprem sonrası basının içinde bulunduğu vahamet anlaşıldı anlaşılmasına da iş işten geçti…. Bundan sonra bu ülkede gerçek, tarafsız ve özgür basını göremezsiniz. Halk olarak da haksız yere kapatılan gazetelerin arkasında durulmadı ve ağır sonucun faturası yine bu halka kesildi.
Basın susturulursa, gerçekler örtbas edilirse, iktidar yalakacılığı yapılırsa, medya tekelleştirilirse ve başına bir memur atanırsa bu memurda iktidarın bir görevlisi ise ayrıca trolleri besliyorsa memlekette gerçek basın kalır mı? Medyanın tarafsızlığını yok edersen kendini yok etmiş olursun. Bu toplumun bunu hala anlamamış olması ise çok daha vahim. Halk baskılara seyirci kaldıkça güçlünün zulmü artar, zulüm arttıkça toplumsal barış ve huzur tamamen yerini büyük bir belirsizlik ve kaosa bırakır. Bugün yaşadıklarımız ve şahit olduklarımız gibi.
Yapılan haksızlıklara, yolsuzluklara, usulsüzlüklere ve zulme seyirci kalıp, ‘nasıl olsa bana dokunmazlar’ dersen gün gelir bu zulüm sana da dokunur! Geçmişte bunu gördük, arkadaşını ispiyon edip, suçlayanlar gün gelip kendileri de aynı akıbet uğradılar. Toplumun çürümüşlüğünün altında yatan gerçekler de bu işte! Zulme sessiz kalırsan hatta alkışlarsan zulüm döner dolaşır sana da dokunur.
Basına yönelik sansür, baskı, kapatmalar bu topluma yapılmış en büyük ihanettir!
Artık gözünüzü açın, korkmayın en büyük güç halkın gücüdür sesinizi kesene direnin, haksızlık yapanlara karşı dik durun, haykırın ve basına sahip çıkın. Basın özgür oldukça halkta özgür olacaktır, halk olarak kendi kaderinizi kendiniz belirleyin, korku imparatorluğunu yıkın artık. UYAN ARTIK TÜRKİYE…