Evrimsel süreç tüm coğrafyalarda farklı bir yönde gelişmiş, bazı yerlerde avcı toplayıcılık yaşam tarzı sürerken bir başka konumda hayvan evcilleştirip tarıma başlanmış,  bir başka yerde gırtlağın gelişmesiyle dil oluşmaya başlanmış ve toplumsal yaşamın ilk adımları atılmış. Toplumsal yaşam beraberinde birçok yeni davranış ve kural kaideler dizinini de getirmiş,  yaşamını sürdürme ve yaşamda kalma güvenlik kaygıları kitleleri bir arada tutmaya zorlamış. Çünkü yalnız kaldığında kendinden güçlü canlılara yem olabilecek bir durum var ortada. Beraber yaşama arzusu güvenlik kaygılarını giderip insanın bugüne ulaşmasını sağlamıştır. Yalnız kitlesel yaşam avantajların yanında problemlerde doğurmuştur. Mülk edinme,  toprak etrafına çit örme, daha fazlasına sahip olma arzusu sorunların en önemlisi ana kaynağı olarak baş göstermektedir. Beyin sapına yerleşen mülk edinme ve güvenlik kaygısı evrimleşerek tekeline kullanabileceğinden daha fazlasını alarak başkasının hukukuna girmeye kadar ilerlemiş. Bu olgu kitlelerin psikolojinde zehirli tohumlar ekmiş pratik yaşamda yani davranış boyutunda karşılık bulmuştur. Kabile yaşamından ele alırsak yaşam cetvelini, kitleleri bir arada tutmak için bir takım insanlar ideolojiler, kutsiyetler ve nağletlenecekler listesini   korkuyla da perçinleştirerek toplumu sindirmeye çalışmışlardır. Bunların farkına varan ve Toplumsal yapıdan sıyrılmak isteyen insanı bu sefer vahşi hayvanlar değil de kendine benzeyenler tarafından öldürülmüş  mücadele edip kurtulan mazlumlar ise gücü elde ettikten sonra yeni mazlumlar oluşturmuş.