Narin Güran'ın annesi Yüksel Güran'ın ifadesinde Batman detayı

Diyarbakır'da vahşice katledilen 8 yaşındaki Narin Güran'ın annesi Yüksel Güran'ın savcıya verdiği ifade ortaya çıktı.

Gündem Yayın: 13 Eylül 2024 - Cuma - Güncelleme: 13.09.2024 00:40:00
Editör -
Okuma Süresi: 12 dk.
Takip EtGoogle News

İŞTE ANNENİN İFADESİNİN TAM METNİ

Ben bu olayla İlgili olarak kollukta ifade vermiştim. O İfadem doğrudur, altındaki İmza bana aittir ve aynen tekrar ederim. Benim 5 çocuğum vardır. Ben ev hanımıyım. İşim gücüm ile uğraşırım. Bahçem vardır. Sabah akşam bahçeme bakarım dedi. Hüseyin GÜRAN 2 ay tatildeydi. Olaydan bir gün önce ben Hüseyin amcalara ziyarete gidecektim. Ancak misafirler geldiği için oraya gidemedik. Misafirlerden sonra ben ve kocam dışarıya çıktık. Hüseyin amca tepede oturuyordu. Sonra Hüseyin amcanın yanına gidip orada oturduk. Biz oraya gittiğimiz için Narin çok sevindi. Çocuklar da orada oturdu. Sonra Muzaffer GÜRAN geldi. Tüm çocukları ile birlikte orada oturduk. Muzaffer ve Osman bir süre sonra oradan ayrıldı. Yusuf bize yarın Batman'a gideceğiz demişti. Sonra bizde oradan ayrıldık. Tam oradan ayrılacağımız sırada Hüseyin'in 7. Sınıfa giden kızı Hatice, Narin'e yarın Kur'an kursuna gidelim dedi.

Sonra buradan ayrıldık. Sabah 5 gibi kalktım. Bahçeden bamya topladım. Baktım ki bir hindi bahçe de ölmüş ve yarısı yenmiş. Geri kalan yarısı da yerde kalmıştı. Saat 06:00 sıralarıydı. Gittim eve Osman'ı kaldırım. Osman işe gidecekti. Ben hemen aşağıya indim. Ben indikten sonra damdakilerin hepsi damdan indiler. Sonra bana sofrayı kur, Muzaffer de kahvaltıya gelecek dediler. Bende sofrayı kurup kahvaltı yaptık. Kahvaltıyı bizim evimizde yaptık. Kahvaltıdan sonra Muzaffer ve eşim Arif Batman iline gittiler. Baran'da onlarla birlikte kalktı gitti. Kalktıklarında saatin kaç olduğunu hatırlamıyorum. Biz sofrayı kaldırdık. Enes banyoya girdi ve çıktı. Ben ve Narin evdeydik. Çamaşır makinemiz bozuktu. Ben Hediye'yi aradım. Makinesi boşsa elbiseleri getireceğim dedim, Sonra elbiseleri alıp buraya götürdüm. Daha sonra dönüp evimi toparladım. Çocuklar da evdeydi. Narin, Enes, Muhammed seviniyorlardı. Hepsi abimiz oyuncak getirmemiş diyerek şakalaşıp oynuyorlardı. Ben balkonu yıkadım. Saat kaç olduğunu bilmiyorum. Sonra amcamın gelinin evine gittim. Batman'dan gelmişti. Evleri bizim evin arkasındadır. Ev kız kardeşim Saliha KAYA'nın evidir. Burada kahveyi içlikten sonra Ferhat gelip bana Enes'in ona "anne gelsin acıktık” dediğini söyledi. Bende eve gittim. Saat 12.00 gibiydi. Biraz evde çocuklarla oynadım. Sonra çocuklar patates kızartması istedi. Bende onlara patates kızartması yaptım. Narin ve Eren telefon için kavga ediyorlardı. Bende onlara neden böyle yapıyorsunuz diyerek telefonu onlardan aldım.

"NARİN KUR'AN KURSUNA GİTMEK İÇİN ÇOK ISRAR ETTİ"

Saat 13.00’tü. Sofra üzerinde yemek yiyorduk. Sonra sofrayı topladım. Kızım Narin toz alıyordu. Ben koltukla uzanıyordum. Narin bana ben Kur'an kursuna geç kaldım dedi. Saatin kaç olduğunu bilmiyorum. Ben kızım hava sıcaktır gitme dedim. O da çok ısrar etli ve bana saat 16:00'ya kadar kurs var gitmek istiyorum sonra Hüseyin amcanın evine gideceğim dedi. Bana onları çok özledim dedi. Çok ısrar etti. Gitmek için ısrarlı şekilde çığlıklar atıyordu. Narin yaz boyunca hiç evden çıkmamıştı. Ben hatta kızıma. kızım bacakların çıplak bu haliyle insan kursa gider mi dedim. Üzerine siyah şort ve tişört giymişti. Sonra Muhammed geldi. Bu sırada Narin dışarı çıkmıştı.

Narin'in dışarı çıktığını görmedim. Bu nedenle dışarı çıktığında ne giydiğini görmedim. Ben oturma odasında oturuyordum. Bu oda evin çıkış kapısını görmemektedir. Muhammed geldi ve biraz konuştuk. Ben çok yorulmuştum. Ben orada yattım. Muhammed'de orada yattı. Enes'de orada yatıyordu. Eren ise telefon ile oynuyordu. Bir ara uyanıp mutfağa gidip su içip tekrar yattım.

Sonra kalktım. Muhammed uyanıktı. Elinde benim telefonum vardı. Bana "yenge Hediye elbiselerimizi getirdi' dedi. Bende ona "neden beni uyandırmadın” dedi. O da yenge bırakmadı dedi. Sonra Hediye geldi. Hediye dönüşte bana kendisine ait su dinamonun şalteri kapattığını söyledi. İlk geldiğinde dinamonun şalteri açıp, İkinci gelişinde şalteri kapatmıştı. Hediye İkinci gelişinde Enes uyuyordu. Hediye'nin evime İlk gelip beni uyandırmadan dönmesi İle İkinci geldiği süre arasında ne kadar geçtiğini bilmiyorum. Ancak geldiğinde ben uyanmıştım. Hediye'nin su dinamosu şalteri Salim'inin evinin kapısının hemen önündedir. Salim İle Hediye'nin dinamosu aynı şalteri kullanmaktadır. Hediye'nin İlk evime gelişi İle İkinci evime gelişi dinamonun su deposunu doldurma süresi kadardır.

"HEDİYE'NİN EVİ SALİM'İN HEMEN ARKASINDA"

Çünkü Hediye bana "senin evine ilk geldiğimde siz uyuyordunuz, dinamonun şalterini açtım depo dolana kadar, şimdi şalteri kapattım ve size geldim” dedi. Hediye'nin evi Salim'in hemen arka kısmında bulunmaktadır. Evleri birbirine yakındır. Hediye'nin 4 çocuğu vardır. Hediye'nin en büyük çocuğu ortaokuluna, en küçüğü ise ikinci sınıfa gitmektedir. Hediye geldiğinde biraz oturup sohbet ettik. Hediye geldiğinde Muhammed uyuyordu. Eren uyanıktı. Valizi getirdim. Valizin içerisindeki tüm elbiseler Enes'e aitti. Elbiselerin tümünü Hediye ile katlayıp valize koyduk. Oturmaya devam ettik. Bu sırada Enes'in telefonu çaldı. Enes telefonda konuştu. Kim olduğunu sorduğumda arkadaşlarım dedi. Sonra Enes kalkıp evin İçeri kısmında gitti. Sonra da evden çıktı gitti. Enes eve gelmedi. Bu sırada eltim ve ben İçeride oturduk. Biz bayağı oturduk. Konuştuk.

Hediye bir süre sonra evden çıktı. Hediye çıkarken Enes oğlum eve geldi. Enes geldiğinde babasını yemek için aradı. Sonra ben mutfağa gidip yemeği ocağa bıraktım. Sonra ben gidip dinamoyu çalıştırıp geri eve geldim. Sonra balkonuma gelip balkonumu yıkadım ve suyu bahçeye verdim. Sonra İçeriye girdim. Baktım etim pişmişti. Mutfağı ve evi toplayıp dama çıktım. Dama yatakları sermek için çıkmıştım. Damda İken Enes'in sesi gelmekteydi. Ben aşağı İndiğimde Eren'i gördüm. Eren'e abin orada mı diye sordum. O da evet dedi. Bende gidip Enes'i çağırdım. 20-30 metre çocuklardan uzaktaydım.

"NARİN'İ YEMEĞE ÇAĞIR DEDİM, NARİN'İ BULAMADIK"

Çocuklar sigara içmekteydi. Sigara İçtikleri İçin kendilerini uyarıp tembihledim. Sonra oğlum Enes'e Aşağı İndiğimde ahırdan 20-30 metre uzakta Enes, Ufuk, İsmini İsa ya da Yusuf olarak bildiğim çocuklarla beraber oturuyorlardı. Saatin kaç olduğunu hatırlamıyorum. Ancak hava kararmaya başlamıştı. Enes'e seslenip oğlum bana yardım et dedim. Oğlum Enes geldi bana yardım etti ve ahırın penceresini kapattık. Pencere yüksektedir. Enes'in yardımıyla birlikte ahırın penceresini kapatmıştık. Hindileri ahıra koyduk. Sonra eltim olan muhtarın eşi Melek GÜRAN, yanındaki kızı ve kız kardeşleri hep birlikte kapıda oturuyorlardı. Ben Melek'in ameliyat olan babasının sağlık durumunu sorup elbise konusuna girdiklerinde beni tutmayın evde pilavım ateşin üzerinde diyerek oradan ayrılıp eve gittim. Eve geldiğimde çocuklar da eve doğru geliyorlardı. Muhammed'e git kardeşin Narin'i de yemeğe çağır dedim. Ben mutfağa girene kadar Muhammed eve döndü ve Narin orada değil dedi. Ben dışarı fırlayarak "Enes sen camiye git bak” dedim ve bende tepeye çıktım. Ben tepeden Maşallah'ı çağırdım. Çünkü ben daha önce yüzlerce defa Narin'i Maşallah'ın evine bırakmıştım. Kurstan sonra orada olabileceğini düşünerek oraya gittim. Narin'i sordum. Maşallah bana Narin'in orada olmadığını söyledi. Süheyla'da oradaydı. Süheyla'ya da Narin sizde değil mi diye sordum. Çünkü İbrahim Halil GÜRAN'ın da küçük kızı vardı. Belki oradadır diye düşünmüştüm. Süheyla da bana Narin ya Hediye gile ya da Yasemin gile gitmiştir dedi. Sonra Hediye'yi aradım. Narin orada değil mi diye sordum. O da yok burada değil dedi. Sonra Hediye'nin kızı Ecrin'i Yasemin'in evine Narin'i sormaya gönderdim. İki dakika geçmeden tekrardan Hediye'yi arayıp Narin'in Yasemin evinde olup olmadığını tekrardan sordum. Bana orada değil dediler. Sonra çocuklarım Eren veya Muhammed'e telefonunda Yasemin’in telefon numarasını bulmalarını söyledim. Enes'te bu sırada caminin orada Narin'i arıyordu. Saliha'yı da arayıp Narin'i sordum. Dedim belki halasının eşine gitmiştir. Gittik halası Azize KAYA'nın kapısını çaldık. Narin'i sorduk ve orada değil dediler. Hemen camiye gittik. Cami İnşaattır. Belki bir yere düşmüştür diye oraya gittik. Caminin kapısına gidip feryat edip Narin burada mı diye sordum. O sırada İsa KAYA bana saat 18.00’de Narin'i cami civarında gördüğünü söyledi. O bunu söylemesi üzerine biraz gevşedim. Dedim belki arkadaşları ile oymamaya dalmıştır. Sonra eve gittiğimde bütün köy toplandı. Hava kararmıştı. Ancak saatin kaç olduğunu bilmediğim bir sırada Maşallah'ı tekrardan gördüm. Kendisi de bana 17:00-17:30 sıralarında Narin'i gördüğünü söyledi. Ancak Narin'i bulamadık. Ağlayıp çocuklarım da aşağıya inip çeşmeye koşmaya başladık. Bütün köylü Narin'i aramaya başladık. Ancak bulamadık dedi.

"BEN KOCAMA NARİN'İN KAYBOLDUĞUNU SÖYLEMEDİM"

Narin'in ölü olarak bulunduğunu biliyorum dedi.

Ben kocama Narin'in kaybolduğunu söylemedim. Ancak köyden biri kocamı arayıp Narin'in kaybolduğunu söylemiş. O da beni aradı ve Narin nerede diye sordu. Bende bilmiyorum dedim ve kocam telefonu kapattı. Saat kaçta aradı bilmiyorum.

Gün İçerisinde telefonda kız kardeşlerim Rojda ve Yaser İle telefonda konuştum. Kendileri İle sabah konuşmuştum.

Narin kaybolmadan önce Saliha İle konuşmuştum. Ona misafirlerin gelip gelmediklerini ve elbiseleri yıkamak İçin makinesinin müsait olup olmadığını sormuştum. Saliha ile uzun süreli konuşmamıştım. Saliha İle sadece bir kere konuştum. Ona da sadece kendilerine gideceğimi söyleme hususunda konuşmuştuk. Sabah Saliha'yı bir kez ben aradım. Saliha'nın sabah beni aradığını hatırlamıyorum. Sadece benim onu bir kere arayıp elbiseleri yıkamayı söylediğimi hatırlıyorum.

Yaser GÜL İsmini Yasemin olarak değiştiren kardeşim olur. Kendisi İle her gün konuşurum. Kendisini ben aramıştım. O sırada Rojda İle beraber bana geleceklerini söylemişti.

 

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.