1970’LERİN BATMAN’I

Merhaba değerli okurlar bugün hızla gelişen ve büyüyen bu kentten bahsetmek istiyorum. Batman çok göç alan ve bir o kadar da hızla gelişen bir kent, gelin 1970’li yılların Batman’ına bakalım. Batman 1970’li yıllarda halen kaymakamlıkla yönetildiği o dönemlerde yaklaşık nüfusu 50 bin civarındaydı.

Bu kentin o dönemlerde de işsizliği vardı, yoksulu vardı, ama yine de insanlar mutluydu. Çünkü bir akrabalık, bir dostluk vardı. En azından aile bireyleri birbirlerine saygılıydı. Düşünün gençler anne babaların önlerinde sigara bile içmekten çekinirdi. Bir çocuk babasının yanında oturup ayak ayaküstüne atacak olsa ayıplanırdı. Mesela, Kurban Bayramı yada Ramazan Bayramı yaklaştığında insanlar bir ay önceden ayaklanırdı ve hazırlıklar yaparlardı. Bayram gelecek diye çocuklar bayramlarda sabahın erken saatlerinde anne babalarının ellerini öper, harçlıklarını aldıktan sonra diğer yakınlarının bayramlarını kutlamaya giderlerdi. Düşünün o dönemlerde kaymakamlıkla yönetilen bu kentin 4 sineması vardı. İnsanların çoğunun evlerinde televizyon olmadığından bir film izlemek için ailece sinemaya giderlerdi.
Yine o yıllarda merkezde şimdiki gibi gezilecek yer olmadığından, gezmek için insanlar Türkiye Petrollerinin sitesini tercih ediyorlardı. Oraya gitmek için de Cumhuriyet Meydanında bekleyen faytonlara binerek orada bulunan aile çay bahçelerine yada aile havuzuna giderlerdi.
 

1970 li yılların Batman’ında şimdiki gibi güzel yollar kaldırmalar yoktu. Batman o yıllarda yazın toprak kışın ise çamurdan dolayı insanlar yürüyemezdi. Ama her şeye rağmen insanlar mutsuz değildi.
Türkiye’de olan biteni öğrenmek için yada müzik dinlemek için şimdiki gibi tekolojik aletler yoktu. İnsanlar radyo dinlerdi. 
Şimdiki gibi herkesin elinde cep telefonu yoktu. İnsanlar ya tesadüfen birbirini görüp hasret giderirlerdi yada daha önceden haberleşip bir yerde buluşup görüşürlerdi. Herkesin evinde telefon yoktu, çok az ailenin evinde telefon vardı.
Yine şimdiki gibi yüksek binalar yoktu, inanın Ulu Caminin minaresine çıkıldığında bu kenti bir karede görmek mümkündü. Evlerin yüzde 90’ı tek katlı olup çoğu ise kerpiç evlerdi. Şimdiki gibi 2+1 veya 3+1  gibi lüks evler değildi. Evler 70- 80 metre kareden oluşuyordu. Klimaların yaygınlaşmadığı o dönemlerde İnsanlar yazın damda tahtalardan yapılan 4 ayaklı ve etrafı demir çubuklarla örtülü taht denilen yerlerde yatarlardı. Bu yatakların etrafını da beyaz örtüyle kapatıp yatak yorganlarını içine yerleştirir ve o şekilde uyurlardı.
Şimdiki gibi meyve bolluğu yoktu, kışı kış mevsiminde yazı da yaz mevsiminde yaşardık. Mesela kış mevsimi ortasında karpuz veya üzüm bulunmazdı, çünkü her ürün mevsimine göreydi. Böyle her istediğini insanlar bulamazdı. Düşünün insanlar her şeye rağmen mutlu ve huzurluydu.o dönem düğün salonları yoktu insanlar düğün,nişan ve diğer özel günlerini ya evde yada mahalle arasında yapardı.O dönemin en lüks en kalabalık caddesi birinci caddede ve ikinci caddeden oluşurdu, 1970’lerde böyle bir Batman vardı.
HOŞÇA KALIN