Gerçekçi olmak gerekirse…
Gerçekçi olmak gerekirse…
Bulut Kutlu
-Her sene aynı terane…
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü…
Yok efendim Basın Özgürlüğü…
Basın Bayramı….
Falanda filanda…
Aynı iyi niyet temennileri tekrarlar durur.
Biri çıkıp; Türk medyası dejenere edildi diyemiyor.
Ne var bunda yani “Türk medyası yozlaştı” demek o kadar mı zor?
Öyle korku salmışlar ki ülke geneline gazeteci kendini inkar etmeye başladı.
Hani haksızda değiller. Eleştirse ya kelepçe takıyorlar, ya kapatıyorlar, ya da ilan, reklamlarını kesiyorlar.
Kurmuşlar bir propaganda başkanlığı kim yeriyorsa hemen fişini çekiyorlar! Dolayısı ile paralı trol ordusu bireyleri habire artıyor.
Yalan mekanizması da o ölçüde büyüyor.
İkinci dünya savaşında Ruslar Almanya kapılarına dayanmış, baskı altında ki Alman basını “savaşı kazandık” diyordu ve halk ne acıdır ki bu propagandaya inanıyordu! Bugünkü durun bence bundan farksız.
“Çalışan Gazeteci Günü” imiş geçin bunları gazetecileri özgürce çalışmaları için zemin oluşturdunuz mu? Aksine çalışma koşullarını ağırlaştırdınız. Hesabınıza gelmeyen gazetecileri ise sucu-bucu diye bertaraf ettiniz. 60 yıldır kutlanan bu günün ismini değiştirin; “Çalışamayan Gazeteciler Günü” yapın! Bence en doğrusu bu ve daha gerçekçi, en azından kendimizi avutmayız, inkar etmeyiz.
Doğrudan korkan bir yönetim anlayışı ancak ve ancak geri kalmış toplumlarda olur. Biz de bunlardan biriyiz. Sansürün olduğu bir ülkede tarafsız basın bertaraf edilir, basın emekçileri de sindirilir!
Bir ülke nasıl kalkınır bilir misiniz? Sanat edebiyat, bilim, teknoloji üretim, adalet ve özgürlüklerle kalkınabilir. Bugün hangisi var ülkemizde? Hiçbiri…
Sonuç olarak sembolik anma ve kutlamalar hepsi kağıt üstünde. Gerçekçi hiç bir yaklaşım ve uygulama yok. Her şey yalan dolandan ibaret.
Eleştiri mekanizmasını felç edersen, vücudun diğer uzuvları da aksamaya başlar. Basını bu ülkede bitirirsen, darılma gücenme olmasın ana ülke maalesef geriye doğru gitmeye başlar. Taraflı basın ise “şaha kalktık” der!
Netice itibarı ile Türk medyası ameliyat masasında ve entübe olmuş, kurtulma şansı ise mucizelere kalmış durumda…