Kayyumlar kabul edilemez!
Kayyumlar kabul edilemez!
Kıvanç Apaydın
-
Türkiye’yi sevmeyen ve başka hesapları olan bazı yapılar yine iş başında.
Akıldan mantıktan bilimden uzaklaşan yapı, ülkeyi sürükledikleri durumdan haberdar bir şekilde kendi iktidar ve saltanatlarını sürdürmek için korku imparatorluğuna giden yeni adımlar hemen atmaya başladı bile.
Hukukun olmadığı bir yer çoraktır nasırlaşmıştır, kısırlaşmıştır. Ekonomi, bilim, sanat filizlenmemiştir...
Ortadoğu'da yaşamak büyük bir sorunken bu topraklarda Kürt olmak daha da büyük bir sorun. Dört devlet içinde üvey evlat muamelesi gören ve tanrının verdiği en doğal haklardan bile seni mahrum eden insanlık düşmanı yapılarla karşı karşıyasındır. Birçok matruşka yapıların, siyasal ve kişisel çıkarların oyuncağı olan Kürtler yüz yıldan fazladır rahat yüzü görmemiş ve hala var olma mücadelesini en çetin şekilde vermektedir.
Son seçimlerde yenilen MHP ve AKP koalisyonu, ülkenin gündemini kasıtlı bir şekilde değiştirerek, kendi iktidar ve yandaşlarının zenginliklerine zenginlik katarken, yoksullukla cebelleşen halkın taleplerini görmezden gelip, kendine en zayıf halka olarak gördüğü Kürtler üzerinden suni gündemler oluşturup, bir oyalama taktiğinin önüne geçmeyen kanserleşmiş bir hastaya parol vermek kadar basit bir yöntem uygulayan bir yapıyla karşı karşıyayız...
Özellikle sınır bölgelerinde stratejik öneme sahip şehirler olan, Şırnak taşıma oylar ile AKP seçimi kendine kazandırttı.
Daha sonra Van ili Dem parti kazandıktan hemen sonra AKP’li adaya mazbata verilmeye çalışıldı.
Hemen akabinde Hakkâri iline kayyum atandı, bu şehirler sınır ticaretinin yoğun olduğu, uyuşturucu, göçmen geçişkenliğinin çokça fazla olduğu yerler olarak bilinmektedir.
Buradaki merkezi yönetim ve yerel yönetimin tek elde birleştirilmeye çalışılmasının arkasındaki planı kamuoyunun takdirine bırakıyorum!
Türkiye’de yargılanmaların ne kadar uzun sürdüğü artık fıkralar konusu olacak. Davalar sürerken çocuk olup büyüyenler, yetişkin olup ölenler mi, zaman aşımına uğrayanlar mı, varda var hangi birini sayarsak öbürünün hatırı kalacak. Sonuçlanmayan bu hukuki süreçler daha sonra pişirilip pişirilip insanların sofrasına tekrar konulması art niyetten başka bir şey değildir.
Herkes gider Mersin’e biz gideriz tersine, dünya nerelere evirildi, insanlar tatil planları yaparken, yapay zeka aldı başını gidiyor, hak hukuk anlamında çığır açtı bazı toplumlar, uzayda seyahat ediyor artık insanlık, Türkiye hala en abidik kubidik meseleleri bile çözmemiş. Dünyadaki gelişmiş devletleri bir kaplumbağa hızıyla takip etmekte.
