12 Nisan 2023 - Çarşamba
KURGULANMIŞ İNSAN
KURGULANMIŞ İNSAN
Yazar - Kıvanç Apaydın
Okuma Süresi: 2 dk.
Kıvanç Apaydın
-
“Bir yerde herkes birbirine benziyorsa orda kimse yoktur” demiş Michel Foucault…
Baskın ideolojilerin olduğu sistemlerin, hepsinde gördüğümüz emare ise tekleştirme, aynı maskeleri taktırmak, yek beden, bir fikriyat ve pratik oluşturma çabası iktidarların mühendislik alanı olmuştur. Farklı olanı ötekileştiren azınlığın alanını daraltan ve haklarını sınırlayan politik akıllar özgür yaşamın önüne tıkamakla kalmayıp doğal olan evrime de kısa vadede engel olmaktadır.
Tarihte Hitlerin, Saddamın homojen bir toplum oluşturma arzusu hüsranla sonuçlanmış, kendi sonlarını da beraberin de getirmiştir. Doğal olan yapay olana galip gelmiştir!
Kozasından çıkmayı arzulayan Türkiye sancılı, ağrılı bir sürecin arifesini yaşamakta, yapısal özellikleri itibariyle farklı toplumları ve farklı inanç biçimlerini içinde barındırması bir bahçenin rengarenk açan güllerinin seyrini gözler önüne getirmektedir.
Baharın her daim sürdürülebilirliğinin, can suyu ise aydın bir toplum olma yolunda bireyin kendi çabasına teşvik ve bunun yanında yöneticilerin oluşturacağı çağdaş dünyaya entegre politikalarıdır.
İnsanların çoğu kendi özelliklerine pek te aykırı olmayan kişilik yapılarıyla arkadaşlıklar kurar yani daha da çıplaklaştırırsak kendisine benzeyenlerle temasta bulunur, dünyada insanların çoğu bunu gerçekleştirebilir. Zaten bunu yapabilmek içinde bir özelliğinizin olmasına gerek yoktur. Bunun aksini yapabilmek ise meziyet gerektirdiğini söyleyebiliriz.
Önemli nüansları şöyle söyleyebiliriz; Esnek olma kabiliyeti ve sabırlı davranabilmek bunun öncesinde ise insan olma serüvenini başlatmak, akabinde yaşama geçirilebilirliğini sağlamak.
Türkiye bu iki ayırımın eşiğinde, bir tarafta birbirine çok benzer özellikler taşıyan yapı, diğer tarafta ise birbirinden çok farklı başka bir oluşum.
Farklılığı bir arada yaşatma arzusu ve çabası, tekleştirmeye karşı galip gelmelidir…
Yorumlar (0)
Tüm Yazıları