26 Ağustos 2024 - Pazartesi

SARRAF VE ESKİCİ

SARRAF VE ESKİCİ

Yazar - Kıvanç Apaydın
Okuma Süresi: 4 dk.
Kıvanç Apaydın

Kıvanç Apaydın

-
Takip EtGoogle News

 

Vakti zamanında bir Alim varmış.

Öğrencisine çok şık bir taş vermiş, bak evladım bunu esnaf esnaf dolaştır kim sana ne dese hepsini akşamında gel bana anlat demiş.

 

Velhasıl öğrenci kalkıp önce bir markete gider bu taşı alır mısınız? diye sorar; market işletmecisi, alırım demiş… Yalnız 2 liraya tamam demiş..

 

 Öğrenci almış taşı çıkmış oradan, daha sonra bir terziye gitmiş, bu taşı alır mısınız? demiş alırım demiş eşime hediye ederim 5 liraya kabulümdür der.

 

Öğrenci almış taşı yolda yürürken bir eskiciye denk gelmiş.

Bunu 5 kuruşa alırım demiş, pek para etmez demiş yalnız öğrenci gene satmamış en son bir kuyumcuya girer ve elindeki taşı sarrafa verir. Mercekle yakınlaştırıp taşı inceleyen sarraf oturtur öğrenciyi, çay kahve ikram eder çokta ilgilenir.

Bu çok önemli bir elmastır bunu 300 bine alırım der.

Yok satamam demiş, büyüğüm satma demiş sadece sor soruştur demiş.

Sarrafta bu cevaba işkillenir acaba pazarlama taktiğimi bu der ve fiyatını 400 bine çıkartır.

 

Öğrenci hayır efendim satamam ben Alim’e fiyatını iletirim uygun görürse getirir size satarım der ve çıkar oradan.

 Akşamında kapıdan içeri girer öğrenci.

Alim gel bakalım der ne yaptın bugün.

Baştan sona kadar anlatır tüm yaşananları, bak oğlum her şeyde ama her şeyde işin ve insanın ehline denk geldin mi değerli olursun ve değerinde satarsın ama eskiciye denk gelirsen yani insanın ve malın kıymetini bilmeyene hüsran olur harcanırsın ucuza.

 

Velhasıl kelam, yaşamın tüm evrelerinde hakikaten, asil davranışlarını içinde barındıran, akıl ve bilimle hürmet ve saygıyla yoğrulmuş beyinlerle iletişimde olmak insan hem ivme hem de konfor kazandırır. Nitelikli insan profili yaşamı kolaylaştırır, sorunlara çözümcü yaklaşır.

 

Yaşadığımız ülke ve şehir hakikati bize gösteriyor ki eskiciler tarafından yönetiliyoruz. Mahallede tamamen sesi yüksek çıkan çığırtkan ve kendi koşulları için her yolu mubah gören azılı gruplarla karşı karşıyayız.

 

 

Enteresandır ki, bu insanlar görünürde farklı gözüken tüm yapılarda sarmaşık gibi yer edinmiş ve ideoloji kılıfına bürünerek kendi emellerini gerçekleştirmek için tüm çabaları göstermektedir.

 

Ne yapacağız ne edeceğiz, düşünüyoruz kara kara sanki bu kervan böylede gitmez, yönetenler yönetemiyor, sadece böylede değerlendirmek sığ kalmaz mı?

Topu taca atmak gibi bir şey sürekli iktidarı eleştirmek, güzel bir noktaya gelelim kendi iktidar olduğumuz alanlara, hatta bizzat kendimizden başlayalım mı?

 

 Eleştirdiklerimizden kendimize de pay çıkarıyor muyuz?

Daha sonra evimizde sokağımızda mahallemizde üstümüze düşeni yapıyor muyuz?

 Hem ne demişler değişimi önce kendinde başlatacaksın.

Bazen de umutsuzluk sarmalıyor her tarafımızı polyanacılığa da çok gerek yok.

 

Gerçeklikle yüzleşmek lazım, yoksa öyle bir zamanda öyle sert çarpar ki yüzüne insanın feleğini şaşırır insan.

 

Trafik kazaları her geçen gün artıyor. Psikolojisi bozuk insanlar sokaklara çıkıp insan öldürüyor artı.

 Madde bağımlıları ve sokak köpekleri hayatı yaşanmaz hale getiriyor. Belli ki bu canlılar canlının içine insanı da katarak söylüyorum.

 Bunlar unutulmuş hırpalanmış sümen altı edilmiş halının en arka kısmına süpürülmüş.

 Ama doğası gereği hiçbir şey kaybolmuyor, elbet ortaya çıkıyor. Şimdi çıktığı gibi bu sorunlar daha büyümeden acilen bir şeyler yapılmasında fayda olacaktır.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları